Bu haftaki bulusmamız Can'ın evinde oldu. Can, Kerem, Giray ve Zeynep biraradaydılar. Önceden kararlaştırdığımız gibi bugünü "yeşil" günü yaptık ve hepsi yeşil giyindi. Çocuklara başta ısınmaları için tanıdığımız serbest zamanda biz anneler biraz sohbet ettik. Can ve Kerem yine bu arada kitap okumayı, okutmayı :)) tercih ettiler. Zeynep hastalıklar nedeniyle bir süredir görüşemediği arkadaşlarına alışmaya çalışırken, Giray da süper turlarını attı. Ardından patates baskısına geçtik. Çocuklar her zamanki gibi şahaneler yarattıktan sonra hummalı bir temizlik faslına başladık. :)) Devamında hep birlikte müzik eşliğinde dans ettik ve Zeynep bu konuda ustalığı ile hepimizi neşelendirdi. Bu arada Giray, Can ve Kerem üçlüsünün koltukta üstüste birbirleri ile güreşmeleri ve gülüşmeleri görülmeye değerdi. Artık hepimizin de fark ettiği gibi çocuklar birbirini gayet iyi tanıyor, iletişime geçiyor ve en önemlisi eğleniyorlar. Bu güzel günün sonunda baloncuk tabancası ile binlerrrrce baloncuk yaptıktan sonra Can el sallayarak arkadaşlarını uğurladı.
İkinci buluşmamızı 09.01.2009 tarihinde gerçekleştirdik. Günün ev sahibi Kerem-Serap ikilisi idi. Kerem güleryüzü ile bizi evinde de çok sıcak karşıladı. Azra-Ataberk ve Turgay ile oyuncaklarını paylaşmakta hiçbir sorun yaşamadı. Ortama alışmaları için önce serbest zaman geçirdik, sonra sırayla Serap'ın yaptığı lezzetli irmik tatlılarını yedik, pastel boya çalışması yaptık, müzik eşliğinde çocuk şarkıları ile ilgilerini çekmeye çalıştık. Bu arada fotoğraflayamadığımız birkaç dans figürü de görebildik. Kerem'in hediyesi kitaplarımızı açıp okuduk ve haftaya Turgay-Selin ikilisinde buluşmak üzere vedalaştık. Kerem ve Serap'a teşekkürler.
İlk buluşmamızı bugün gerçekleştirdik. Katılımcılar; Göktürk, Turgay, Azra ve Ataberk idi. Bundan sonra her hafta, çarşamba günleri buluşmak üzere sözleştik. Azra ve Ataberk'in ev sahipliği güzeldi. Bunda Turgay'ı önceden tanımalarının da etkisi büyüktü tabi. Dolayısıyla biz anneler de rahattık. Önce baloncuklarla oynadılar, sonra oyun hamurlarından hayvan şekilleri çıkarttılar. Ara öğün olarak cevizli-havuçlu keklerini yediler. Sonra biraz kaydırak, biraz anneyle A,B,C müzik eşliğinde dans ve serbest zaman geçirerek günü tamamladılar. Selin-Turgay, Burcu-Göktürk'e teşekkürler. Haftaya görüşmek üzere...
Serap'ın önderliğinde Kerem Bey'lerde yaptığımız bu yeni yılın son toplanmasında planımız oldukça fazlaydı. Önceden konuştuğumuz üzere minikler ve biz anneler mavi giydik. Ayrıca yeni yılın son toplantısı olması nedeniyle de ufak hediyelerimizle biraradaydık. Yavaş bir başlangıç için biraz kitap okuduk. Ardından ısınmaya başlayan miniklere bowling oynattık. Çocuklar yere dizdiğimiz labutları (ki pet su şişelerinde yapılma) minik toplarla devirmeye çalıştılar. Ardından biraz sadece toplarla oynadılar ve hediyeleşmek için yanyana oturup kura çekimini biz annelerden ufak yardımlar alarak yaptılar ve arkadaşlarına hediyelerini verdiler. Bir anda çocuklar hediyelerden ziyade paketlerle ilgilenmeye başladı:) Veee devamında yine aynı enerji ile parmak boylarına geçtik. Kerem bu konuda deneyimlerini ve soğukkanlılığını sergilerken Can ilk yapmanın heyecanı ile eserlerini yapmaya başladı, Giray ve Toprak boyalarla ilgilenirken bir yandan da mandalinaları da gözden kaçırmadılar. Devamında Serap'ın hazırladığı tatlılardan yiyerek biraz serbest zaman geçirdik ve çocuklar da dinlenmiş oldular. Yine evsahibimiz Serap ve Kerem'in aktivite planında olan renk kartları ile saatin geç olması nedeniyle oynayamadan ayrıldık. Ayrılış sırasında birsonraki buluşmamızda Toprak'larda buluşmaya karar verdik ve yapamadığımız renk kartlarını da bu güne bıraktık. Bugünden de tecrube ettiğimiz üzere misafir olduğumuz evde aktivite planının yapılması ve buna göre günü geçirmek çocuklar için daha verimli, eğlenceli ve eğitici bir toplanma sağlıyor.
İlk buluşmamızı 26.12.2008 tarihinde gerçekleştirdik. Turgay arkadaşımız, annesinin rahatsızlığı nedeni ile aramızda olamadı. Yeni tanışacağımız arkadaşımızı, Çıtırcık ve Pıtırcığın arkadaşlık, oyuncak paylaşma üzerine, uydurma bir hikayesi ve sayı sayarak beklemeye başladık. Kerem arkadaşımız, güleryüzü ve sıcak tavırları ile aramıza katıldı. Bu nedenle ilk 40 dakikamız, makul ısınma turları atarak ve ara sıra bir araya gelerek geçti. Tiyatro izlemek istemedik, dolayısıyla Kerem arkadaşımız da izleyemedi. İlk buluşmaların kurtarıcısı uçuşan baloncuklarla eğlendik. Sonra duvara bantladığımız ve alanlarımızın yıldızlarla belirlendiği kağıda, pastel boya çalışması ile günümüze devam ettik. Fakat Ataberk sınırlardan hoşlanmadığı için her ne kadar olabildiğince cazip hale getirilmeye çalışılsa da, kağıt dışına çiziklerinden bolca attı. Azra'nın en eğlendiği aktivite, boyama çalışmaları olduğu için kalem kağıdın tadını o çıkardı. Ara öğün molası verdik. Oyun odasına geçince de Ataberk şovuna başladı. Kaydırağını paylaşmak istemedi, en zevk aldığı lego ve sayıları ile oynamayı ve oyuncaklarını paylaşmayı reddetti ve bir ilkini, tv açı tutturdu. Kerem ve Azra da, Ataberk'in çığlıkları eşliğinde, logo ve kitaplarla vakit geçirdi. Serap ve Kerem'e paylaşımı ve anlayışı için teşekkürler. Grubumuzu, her hafta cuma günü toplama kararı aldık. Yılbaşı sonrası buluşmada, Selin-Turgay arkadaşımızın da aramıza katılmasını umuyoruz. Azra-Ataberk Eren.
Bu hafta oyun grubumuzun teması Yeni yıl kutlaması oldu.. Extra aktiviteye ne gerek :) Ağacın altına herbirinin üstünde fotoğrafı olan hediyelerini koyduk hani belki görüp alırlar diye .. :) bazıları ağacın üstündeki kurabiyeleri yemeyi diğerleri ise oyun oynamayı tercih etti :) yine de bir yılbaşı etkinliği gerçekleştirdik.. Herkese mutlu yıllar.
Arda ve benim ilk oyun grubu tecrübemizdi ve çoook mutlu olduk. Esra ve Yaman'ın ev sahipliği harikaydı, ve tabii Quenn abla'nın. Aktivitelerimiz, sayıların üzerinde önce kurbağa sonra tavşan gibi zıpladık,ve bağıra bağıra saydık. Esra'nın hazırladığı yüz ifadelerini gösterir kartlarla , güldük,ağladık, kızdık, sinirlendik. Sonra hep birlikte kitap okuduk. Masalın etkiiyle, Arda "kuuurt bacadaaan" diyerek tüm günü geçirdi. Esra'nın ve Yaman'ın hazırladığı güzel yemekleri yediler masada hep birlikte. Yaman, bizimkiler sayesinde iki bardak süt içti. Arda sütü döktü :(( Mis kokulara dayanamayan Ateş, centilmenlik yapıp İpek'i serinletti biraz :)) Parmak kuklalarla oynadık bir de. Son olarak da köfte - pilav-yoğurttan oluşan öğle yemeklerini yiyip, uyku başlarına vurmaya başlamadan ayrılmaya karar verdik. Bizim açımızdan Arda oyuncak paylaşımı konusunda ilerleme kaydetti.
İlk buluşmamız 11 Kasım için açık alanı tercih ettik. Daha çok gözlem niteliğindeydi. Parkta kovalamaca oynadılar; salıncakta birbirlerini salladılar; sıraya girip kaydıratan kaydılar, kedilerle oynadılar. Öğleye doğru ayran & gözlemelerini yediler. Yemekten sonra çocukların; parktaki masanın etrafında daire oluşturup oturmalarını sağladım. "İki Kedi" adlı parmak oyununu uygulattım ve "Arabam" şarkısını söyletip birkaç kez tekrar ettik. Haftaya yine açık alan toplantısı yapmak üzere ayrıldık.
İkinci buluşmamız 18 Kasım' da beklenmedik yağmur nedeniyle İremler' e misafir olduk. Büyük legolarla kah oyun masasında kah halı üzerinde epey bir vakit geçirdiler. Bu hafta bir kişi eksikti ve aralarında ilginç bir gruplaşma oldu. Çocuklar devamlı partner değiştirerek oynadı. Hiçbiri yalnızlık çekmemeiş oldu. Daha sonra ahşap bloklara geçildi. 3 gruba ayrılan blokları ev sahibemiz Sevtap çocuklara paylaştırdı. Yemek vaktimiz biraz uzun sürdü. Bu arada İrem' in annesine yardım etmesi bizi gülümsetti. Çocuklar kendileri yerken anneler olarak bizler de yeni kararlar aldık. Her hafta "Çoklu Zeka Teorisi" ne göre hazırlanmış bir plan uygulamaya ve renklerden başlamaya karar verdik. Oyun hamurları & ahşap puzzlelardan sonra haftaya bizde toplanmaya karar verdik.
Üçüncü buluşmamız 25 Kasım bizde gerçekleşti. Alperen ile Arkadaşlarını karşılayıp evimize getirdik. Sarılıp öptü ve legolarıyla oynamaya başladılar. Geçen hafta anlaştığımız gibi anneler dahil herkez pembe birşeyler giydi. Oyun çadırı, kitaplar, legolar ve puzzlelar yemek saatine kadar ancak dayanabildik. Alperen' in hastalık sonrası aksiliğini üzerinden atamamış olması diğer çocukları da etkiledi. İrem & Doğa açısından paylaşımın bol yaşandığı bir gündü. Açık havada daha rahat olabileceklerini düşünüp buluşmamıza parkta devam ettik. Sırayla oyuncaklarla oynadılar ve sabırla salıncak sırası beklediler. Uyku saatleriyle birlikte eve dönüldü.
2 Aralık' ta 4. buluşmamız Ada' lardaydı. Çocuklar oyun odasında Aylin & Ada' nın önceden hazırladığı köşeleri incelediler: Müzik aletleri, ahşap tak-çıkart oyuncaklar, yapbozlar ve Bay Patates Kafa. Geçen hafta tamamlayamadığımız pembe gününe devam ettik. Ev sahibemiz Aylin' in yazdığı pembe ile ilgili hikayeyi dinlediler. 2 yaş krizi hepsinde henüz bitmediği için planlarımızda esnek davranmaya çalışıyoruz. Oyun çadırında Aylin makinist çocuklar tren oldular. Kendi çaldıkları enstrümanlar eşliğinde dans ettiler ve büyük bir orkestra kurdular. Bir ara kitap paylaşamama durumları yerini öfke nöbetine bırakınca herkez çocuğuyla bir süre evin sakin bir köşesine çekildi. Çocuklar sakinleştikten sonra yemeklerini yediler. Bir süre daha Aylin & çocuklar orkestralarına devam ettiler. Bayramdan sonraki hafta görüşmek üzere ayrıldık.
Bu hafta toplanmamız Giray'ın rahatsızlığı nedeniyle tek kızımız Zeynep evsahipliğinde Fatma'larda gerçekleşti. Kerem, Can ve Zeynep bu görüşmelerinde yeni arkadaşları Toprak ve Deniz'le tanıştılar. Cocuklar yeni katılımlar nedeniyle bugün çok fazla birlikte oynamaya konsantre olmadılar ama bireysel olarak evdeki oyuncaklarla ilgilendiler. Ardından hepbirlikte kitap okuduk, özellikle Can, Kerem ve Toprak bu aktiviteden oldukça keyif aldılar. Daha sonra evsahibimiz Fatma'nın hazırladığı enfes keki yerken bir anda birlikte yemek yeme aktivitesine başladık :) Çocuklar zaman zaman yanyana oturarak biz annelerin yardımı ile akşamüstü atıştırması yaptılar. Bu arada Can ve Kerem'in resimlerde de görülebileceği gibi keyiflerine diyecek yoktu :) Gerek minikler gerekse biz anneler birbirimizi tanımaya çalışarak 2 saat birlikte vakit geçirdik ve çocuklar birbirlerine el salladılar ve vedalaştılar. Tatilden sonraki hafta hızla iyileşmesini dilediğimiz Giray ve annesi Şenyıl'ın evinde buluşmak üzere ayrıldık.
Bu hafta oyun grubu ile başlayan Cumartesi günü ( Sinem-Mert ve bu hafta tanıştığımız Sebnem- Alper) haftasonuna süper başlangıç oldu. 10:30 gibi buluştular 2,5 saat vakit geçirdiler. Naz Alper' i küçük bir bebek sever gibi öpmek sarılma istedi, çabuk abla oldu... Her zamanki gibi dans ettiler, köpük balonları kovaladılar, toplarla oynayıp serbest vakit geçirdiler. Naz'ın oyuncak dolaplarını boşaltmak ve çadırında toplarla oynamak hoşlarına gitti. Naz arada odasına kaçıp çekmecesinden yeni T-shirt'lerini çıkarıp onları katladı, yanımıza gelmedi... Legolar ilgilerini çekmedi pek. Salon geniş diye orada rahat edeceklerini düşünmüştüm ama günün sonunda Naz'ın odasında zıplıyorlardı... Bir dahaki sefer odasında oynarız. Beraber havuçlu keke ve meyve atıştırdılar yer sofrasında...Bir dahaki sefere biz de boya kalemleri ve ev yapımı oyun hamuru ile hazır olacağız ( Naz hala tatmaya hevesli olduğu için)az ve Mert Cumartesi sabah 10:30 gibi Naz'ın evinde buluştu. Aramıza Sebnem ve 12 aylık Alper'de katıldı bu hafta. Geçen hafta Mert'in evinde ilkini denediğimiz sabah buluşmalarının daha uygun olduğunu bir kere daha gördük. 2,5 saat kadar beraber vakit geçirdiler. Naz Alper' i küçük bir bebek sever gibi öpmek sarılma istedi, çabuk abla oldu... Her zamanki gibi dans ettiler, köpük balonları kovaladılar, toplarla oynadılar. Alper'de emekleyerek onaların peşinden koşturdu. Ardından serbest vakit geçirdiler. Naz'ın oyuncak dolaplarını boşaltmak ve çadırında toplarla oynamak hoşlarına gitti. Naz arada odasına kaçıp çekmecesinden yeni T-shirt'lerini çıkarıp onları katladı, yerleri sildi ve yanımızdan kaçtı, ama vakit uzadıkça ayrılmak istemediler. Legolar ilgilerini çekmedi pek. Salon geniş diye orada rahat edeceklerini düşünmüştüm ama günün sonunda Naz'ın odasında beraber zıplıyorlardı... Bir dahaki sefer odasında vakit geçirmelerine karar verdik, ilgileri daha az dağılıyor. Beraber havuçlu kek ve meyve atıştırdılar yer sofrasında... Geçen buluşmamızda oyun hamuru ve boya kalemleri ilgilerini çekmişti, biz de artık edinebiliriz, Naz'ın yeme isteği gitgide azalıyor çünkü...
Birbirlerine el sallayıp vedalaştıktan sonra haftaya buluşmak üzere sözleştiler.
18-24 ay Anadolu Yakası buluşmasına geçen hafta İlkay&İrem Duru ev sahipliği yaptı. Gülfer& Ceylin Naz ile ben ve Duru misafir olarak katıldık. Fonda çalan çocuk şarkıları eşliğinde çocuklar önce oyun hamuruyla oynadılar. Bizim de yönlendirmemizle bazı şekiller yapmaya çalıştılar. Sevinerek söylemeliyim ki, Duru hamur yemeye teşebbüs etmedi. Hamurdan sonra biraz resim yapıp serbest oynamaya geçtiler. Ceylin köpeği, İrem Duru kitabı, Duru da Ayşe bebeği favori oyuncak olarak seçip uzun süre bunlarla oynadılar. Birsüre onları göremeyeceğimiz başka bir odada sessizce oynadılar. Bu harika bir gelişme. Duru ve İrem Duru birbirlerini ilk kez görmelerine rağmen hiç yadırgamadılar ve çok uyumlu davrandılar. Çocuklarla çok sık birlikte olan bebekler hemen bunu belli edip girdikleri her ortamda daha uyumlu davranıyorlar. Bunu bir süredir gözlemliyorum. Daha önceden birbirlerini tanımaları bile çok önemli olmuyor. Çabucak kaynaşıyorlar. Sevgiler. Pınar
29 kasimda ucuncu bulusmamizda Ates'lerdeydik. Ates hep Ipegi hem de Yaman'i kapida karsiladi. Erin'in bu hafta eksikligini eminim hepsi hissettiler. Oncelikle Ateslerin renk renk karelerden olusan halisinin ustunde once ziplama ve sonra da renkleri supurme oyunu oynadilar. Ipek gelirken ufak plastik supurgeler getirmisti arkadaslarina. Bu domestik oyunu da gruptaki tek kiz olarak kendisi belirlemis oldu:)) Ardindan birden ona kadar rakamlarin yazili oldugu renkli yap-bozu salonda dizdiler ve ustlerinde sayilari tekrarlayarak zipladilar. Cok da hoslarina gitti.. Sonra basketbol basladi. Renkli toplari bir guzel potaya attilar. Renklerin cogunu ogrenmis olduklarini gorduk. Bir gun once Ates'in dogum gunu olmasi nedeniyle kucuk bir parti yaptik bi cok kurali ihlal ettik sanirim... Dogum gunu pastasindaki mumlari sirayla sondurduk, ayli yildizli kurabiyeler superdi:))) Sonra Yaman'in Ates'e hediyesi olan resimli kartlara baktik. Yeni kelimeler ogrendik, cok eglenceliydi. Yemek zamani........ Isıl bize hazirladigi bezelyeli pilavlari tabaklara koyarken Yaman ve Ipek'de Ates'in odasinda gozlerinden kacan bir oyuncak var mi diye bayagi arastirdilar:)))) Ates cok guzel bir ev sahibiydi, tum oyuncaklarini arkadaslariyla paylasti ve onlari kapiya kadar gecirdi giderken...Cook tesekkurler Ates ve Isıl...
Bu haftaki toplantımızda yeni uygulamaya koyduğumuz"aktivite annesi" formunu kullandık. İki seferdir karışıklığı engellemede işe yaradığını gördüm. Bu haftanın aktivite annesi olarak şunları yapmayı listeledim: Oratada oyuncak kalmaması şartı ile sadece beraber oynayabileceğimiz oyunlar ön planda olsun istedim: 1. Halka oluşturup şarkı söylemek. Her anne 2 şarkı söylerse zaten tam bir aktvite oluyor :) 2. Renklere göre kağıtların üzerine koyduğum nesne/hayvan v.b çıkartmaları halkanın ortasına koyup çocuklara sorular sorup sorunun cevabını dramatize etmek. Örn: beyaz tavşan nerdeymiş?? buradaaa... tavşan nasıl zıplıyor ?? hep beraber zıplıyoruz.. tavşanlar ne yer ??? kırt kırt kırt havuç yer.. 3. Devecüce oyunu 4. Tülay'ın doğumgünü olmasından sebep süpriz akşamüzeri partisi..hazırlanmış bir masa etrafına oturtulan çocuklar doğumgünü sahibini beklerler ve süprizzz.. iyiki doğdun şarkısı söylenir hep beraber mum üflenir ve parti devam eder.. 5. Serbest zaman Gözlemlerim/iz: Eve girer girmez yeni bir ortama giren çocuklar daha ısınmadna hemen bir aktiviteye başlanırsa konsantrasyonları daha uzun sürüyor. Her buluşmaya bir aktivite yeterli. Önce aktivite sonra beslenme saati sonra serbest zaman daha uygun oluyor. Aktvite sırasında başka bir oyuncak ya da materyal çıkartılmadan sadece bir çocuk bile ilgilense devamlılık sağlanabilir.
27 Kasım'da bizim evde Can'ın öncülüğünde Zeynep, Giray ve Kerem toplandılar. Zeynep hariç (yolda kestirmiş) çocuklar biraz uykusuzlardı. Bu yüzden biraz mızmız bir oyungünü geçirdiler:) Başlangıçta battaniye ve toplarla "zıpzıp, uçan toplar" yaptık. Hepsinin ilgisini birarada yakalayamasak da oyunu sevdiler. Biraz mola verip elmalarını yedikten sonra yerde renk, şekil eşleştirmesi yapabilecekleri bloklarla ve toplarla oynadılar. Yine yaklaşık 10-15 dk kadar birarada oynadılar. Bir süre sonra ise hepsi sevdikleri oyuncaklara yönlendiler. Zaman zaman arabaya binip, zaman zaman çizme tahtasına resimler karaladılar. Ardından sepete etraftaki tüm oyuncakları elbirliği ile toparladılar. Çocukların biraz daha dağınık zaman geçirmesinden istifade biz anneler biraz fikir alışverişinde bulunduk. Oyun günlerinin bir diğer faydası da anneler birbirimize destek oluyoruz. Geçen 2-2,5 saatin ardından haftaya Giray'da buluşmak üzere sözleşip, birbirlerine el sallayarak uykulu bir şekilde ayrildilar.