Merhaba, 27 Eylul Anadolu yakasi haftasonu 18-24 ay grubunun ilk bulusmasi, Damla hanimlarin evinde malesef 2 fire ile gerceklesti.Arda beyin annesinin bir gece onceki nobetinin uykusuz gecmesi nedeniyle, ClaraDeniz hanimin da havanin yagmurlu olmasi nedeniyle katilamamasi nedeniyle... Bulusma oldukca verimli gecti denebilir. Damla hanimla Gokturk bey Ceylin hanim gelene kadar sirayla kaydiraktan kaydilar, cadirda lego oynadilar ve resim yaptilar. Ceylin hanim da onlara katildiktan sonra gerceklesen aktiviteler: Buraya minik not, aslinda pedagog onerisine gore bu yas grubunda aktivite yapmaya calismadan (en cok bir tane yapilabilir) onlarin bir arada olmasi yeterli. ama bebisleri oyalamak adina biraz da zorunlulukla aktiviteler gerceklesiyor. Minik nottan sonra devam ediyorum: 1. Kaydiraktan sirayla kaymayi ogrenme, 2. Cadira girip cikma :) 3. Masada oturarak resim yapma, 4. Masada herkes kendi tabagindan kendi catali ile meyve yeme (oldukca basariliydilar denilebilir) 5. PArmak kuklalari ve minik hayvanlar esliginde, Ali baba, Basparmagim ve tavsan sarkilarini hep birlikte soyleme, 6. Arkadasim esek sarkisi esliginde sirayla sari esege binme.. Bulusmanin sonlarina dogru Gokturk beyin bisikleti bulmasi ve Damla hanimin uykusunun gelmis olmasi ile minik bir arbede koptu denilebilir. Ama olacak o kadar:) Don don kelebek oyunu da basarisiz oldu, sadece Damla hanim oynadi buyuklerle, buna da zamanla alisacaklardir :) Bulusma sonrasi notlar: Bundan sonra bu grubun pazar gunleri toplanmasina karar verildi. Sevgiler.. Aybala
Dün oyun grubumuzla yeni bir yer keşfettik. Nezehat Gökyiğit Botanik Bahçesi. Anadolu yakasında TEM otoyolun hemen kenarında küçük bir cennet bahçesi diyebiliriz. Öğrencilere,çocuklara yönelik çeşitli çalışmaları var, bahçesindeki tahta masalarda küçük pikniklerinizi yapabilirsiniz en güzeli ördeklere ve minik yavrularına ekmek atabilirsiniz. Tek kötü tarafı otoyolun yanında olmasından kaynaklı arabaların sesi ancak 2002 yılında kurulmuş olduğu göz önünde bulundurulursa ağaçlar büyüdüğü zaman o ses nispeten azalabilir; bu benim düşüncem.
Botanik Bahçesi bulusmasi, Aslan, Kerem, Erin, Pelin ve Damla bebeklerin katilimiyla 17 Temmuz'da gerceklesti. Ulasim kolaydi (Anadolu yakasindan gelenler icin :)) Karsidan da 1. kopruden gectikten sonra ayni mantikla 10 dk.da ulasilabilirdi). Bahce oldukca guzeldi, ancak cocuklarin en cok ilgisini ceken yer olan ordeklerin yuzdugu suni golet tehlikeliydi. Bu hafta icin notlar: Artik sisede durdugu gibi durmuyorlar ve peslerinden kosmak gerekli. Alan buyuk oldugundan cok cabuk cevreye dagiliyorlar. Ne kadar hizli hareket edebildiklerini ve cevre kesfinin keyifli oldugunu farkettiler ve bu bizim icin acik alan bulusmalarini guclestiriyor. Bulusmalara destek kuvvetle (Anneanne :)) gelme fikri kulaga guzel geliyor :)) Artik (Pelin hariç) tumu yuruyebildiginden, Don Don Kelebek oyununu grupca oynayabiliyoruz ve hepsi de cok egleniyor. Uyum sagliyorlar, zevk aliyorlar. Saklambacta da ayni sekilde. Sonraki bulusmalar icin notlar: 1. Sanirim yeni oyunlar kesfetmeliyiz (Kutu kutu pense, Bezirganbasi) 2. Bebisler ufakken denedigimiz halka olup sarki soyleme aktivitesinin simdi daha yuksek katilimla eglenceli olabilecegini dusunuyorum. Ayca'nin trenli miydi cufcuflu muydu, cocuklarin cok eglendigi bir sarkisi vardi, bizimle paylasirsa haftaya birlikte soyleyelim. artik sarkilara hareketleri ile eslik edebiliyorlar. mini mini kus, birgun birgun bir cocuk gibi sarkilari damla hanim hareketlerini yaparak dinliyor. Arkadasim esek olabilir (hatta sari esekle birlikte :) Bir de sarki sozleri ve tiyatro, kukla gibi aktiviteler yol gosterici ve cok ogretici imis (ornek alma psikolojisi) 3. Sebnem ve Neslinin igrenc buldugu(bence daha da kotu) OOOhh Ercan sarkisini hep beraber soylersek, hatta bende daha igrenc minik sarkiciklar da var, dis fircalama, ustunu giyinme vs, sut icme gibi konularda eglenerek ogrenebiliriz. 4. Haftaya (belki de sonraki hafta) kuklalarimizla gelip, kukla tiyatrosu oynayalim. Artik anlayacaklari icin daha fazla ilgilerini cekecek. Bu proje icin Bogazici Un bahcesini oneriyorum cimenleri bakimli ve genis alan. Hepinize sevgiler, katkida bulunanlara tesekkurler :)) Aybala
Dün oyun grubumuz ile Santral İstanbul'a gitmeye karar verdik. Burnumun dibinde olan bu küçük cenneti nasıl da önceden bilememişim, gitmemişim anlamadım. Müze girişi ücretsiz, içeride kafeler var ve kimse birşey ye iç diye tepene binmiyor, müze içerisinde Erin'in yaşındaki çocukların dahi ilgisini çekecek deneyler var, girişte rehberlik alınabiliyor, çim alanlar dümdüz, araba yok, ağaçlar altında serin serin özgürce koşuşturabiliyor minikler. Hafta arası olmasının sakin olmasında payı büyük herhalde. Sürekli bir etkinliğin olduğu Santral İstanbul sık sık ziyaret edilebilecek bir mekan. Çocuklar için atölyeler, sergiler v.b etkilikler web sitesinden takip edilebilir. Bizimkiler gelince.. Şubat ayında ilk buluştuğumuzda şakın şaşkın birbilerini inceleyen çocuklarımız dün ilk defa bizim müdahelemiz olmadan kendi kendilerine koşuşturup, saklambaç oynadılar. Bu oyun grubunun amacına ulaştığını girdiğim her ortamda hissederken artık beraber oyun kurmaya başladıklarını gördükçe daha da iyiye gideceğini hissedebiliyorum. Erin arkadaşlarının adını söyleyip nerede olduklarını sorduğumda artık tepki de veriyor yani birbirlerini tanıyorlar. Dün ilk başlarda bir süredir görüşmemek kaynaklı unuttuklarını sanmıştık ama kısa sürede hatırladılar.. zamanla beraber başka oyunlar kuracakları, boya yapacakları, tiyatro seyredecekleri hatta oynayacakları v.b aktivitelerin geleceği günleri iple çeker oldum..
Bugunku toplantiya ben de katilabildim Damla hanim ile birlike, cok da mutlu oldum. kizim ve arkadaslarinin artik birbirlerini tanidiklarini, ufak da olsa birlikte hareket ettiklerini gormek guzel. bugun, ilk lunapark gunumuzu yasadik sayilabilir. Benim icin bebegimin ilk kez atlikarincaya bindigini gormek guzeldi, gerci biraz korktuk. Trende ise Damla ve Erin daha iyiydi, Kerem ile Marcello biraz sıkıldıklarından belki biraz da korktuklarından erken indiler. Aslan beyin ise annesinin kucagında keyfi yerinde idi. Trenin tek kotu yanı, her turda bebislerin yanagini sıkan trenci amca idi. Arabalar beylerin coook ama cok hosuna gitti, direksiyonu sallayıp araba sesi cikarmanin yasi yokmus, ogrendik.Damla hanim ise beyler arabada oynarken papatya toplayıp arkadaslarinin annelerine verdi :) Gunumuze, mamalarimizi yeyip portakal suyunun tadina bakarak, biraz sarki soyleyip (herkesin bakmasina aldirmadan :) ) biraz da oyun oynayarak son verdik. Guzel bir gundu. Bbiraz daha buyuduklerinde mutlaka tekrarlanmalı bence. aybala.
Dünkü toplantımıza biz Erin ile biraz geç ulaştık: diş çıkartma seansımız henüz devam ettiğinden ve de beni galiba biraz bahar çarptığından çok da keyifli değiliz :( Biz gidene kadar sanırım kukla oyunu oynandı. İkeadan alınmış kukla ve sahnesi ve maskeler çocukların ( Erin'i maskeler biraz korkutsa da :) ) çok hoşuna gidiyor. Biz gittikten sonra da biraz kuklalar ile devam edip bir kaç şarkı söyleyip kendi hallerine ve de sona beslenmelerine bıraktık çocukları. Şebnem harika bir kurabiye yapmıştı çocuklar için tarifini bekliyoruz ;) Herkes gittikten sonra ancak kendine gelen erin ile biraz daha kaldık ve Marcello ile erin daha önce gördüğümüzden biraz daha fazla iletişim ile oyun oynadılar. Telefon ile oynadılar, "cee-ee" oynadılar ..:) Sevgiler Ayça ----------------------------- Bu kez oyun grubu buluşması için ben birkaç not yazmak istedim. 26 Mart Damla hanımın doğum günü olduğu için, iş çıkışı koşarak (hatta kartal'dan Teşvikiye'ye uçarak :))sonuna da yetişmiş olsam da, güzel bir gün olduğunu fotoğraflardan anlıyorum. madde madde anlatayim daha kolay aklimda kalacak boyle: 1. Herşeyden evvel kukla olayını çocuklar çok seviyor gerçekten. Bu sefer maskelerle yine onların ilgisini çeken ve birarada aktivite yapmalarını sağlayan bir etkinlik gerçekleşmiş. Çocuklar kukla ve maske gibi canlandırma olaylarının içine girdiklerinde yaratıcılıkları ve kendilerini ifade gücü çok gelişiyormuş (Not: Paylaşayım istedim, Ya-Pa'da her seferinde bana çok faydalı bilgiler veren oranın sahibi anlattı bunları. Tam kelimeyi hatırlamıyorum ama canlandırma gibi birşey demişti, aktiviteli kitapları içinde yaşıyor gibi efektlerle okumak, kukla, parmak kuklası, canlandırma - kılığa girme oyunları gibi.) Bu bakımdan bu etkinliği çok yararlı buluyorum. 2. Şebnem'e bebek formüllü ve çok lezzetli kurabiyeleri için teşekkür ediyoruz, çok ince bir düşünceydi gerçekten. 3. Ayça'nın söylediği çufçuf şarkısı hala dilimizde, bir sonraki toplantıda bunu ödev olarak öğrenmemizi ve yürüme ya da emekleme oyunu şeklinde hep beraber söylememizi öneriyorum. 4. Damla hanım yürümeyi öğrendiği için telaşlı ve Marci'nin oyuncakları ona ilginç geldiği için biraz kendi kendine takıldı gibi bu kez. Herkese sevgiler. Aybala
Bugünkü toplantımız Damla hanımlardaydı.Bu sefer kaptanımız Erin bey aşı sebebiyle katılamadığından yazıyı ben yazayım dedim. Aybala sanal değilmiş!!!sonunda tanıştık(bilmeyenler için Aybala Damlanın annesi) çok keyifli bir gün geçirdik.hatta ilk defa cocuklar pek uzaklaşmadan grup psikolojisiyle hareket ettiler. her ne kadar hepsi birarada ama herkes tek başına oynasa da aktivitesi bol bir gündü.bugün Damla,Marcello,Can ve Kerem vardı. Aybala toplantı gündemi için hazırlıklıydı ; tüm grup toplantılarına katılması için imza toplayacağım çünkü aynı gün içinde 6 aktivite yaptırarak rekor kırdı:)böyle aktif annelere ihtiyacımız var değil mi Ayça? 1.aktivitemiz: kukla tiyatrosuydu.bebekler bunu ilgiyle bazısı korkuyla! bazısı şaşkınlıkla izledi.en çok Marcello eğlendi 2.aktivitemiz: parmak kuklalarıyla şarkı söylemekti. 3.aktivitemiz: sırayla bisiklet ve salıncak binmekti.bebekler sırayla beklediler.bu çok komıikti. 4.aktivitemiz: resimlerde göreceğiniz gibi piyano,davul,tef gibi müzik altlerini kullanmak oldu.bunda da çok başarılı oldugumuzu sanıyorum. 5.aktivitemiz: şaşırtıcı bir şekilde beslenme saati yaptık.hepsi aynı anda yoğurt,yemek vs yediler. Hatta Damla doymayıp bir tane daha yogurt yedi:) 6. aktivitemiz: Damlanın zengin kütüphanesinden değişik kitapları okuduk yedik kemirdik.
Bugünkü çalışma aslında çok verimli geçmedi :) Benim oğlum bugün sabah uykusunu uzattıkça uzattı dolayısı ile Tülay da benim yüzümden geç kalarak biz gittiğimizde evden ayrılan bebecikler ile karşılaştık eh haliyle uykuları gelmişti.. Ev sahibi Kerem de uykuya dalınca Erin ve Marcello başbaşa kaldılar.. biraz balon üfürdükten sonra evimize geri döndük :) Sanırım bebeklerin ruh hali, uyku durumları göz önünde bulundurulmalı mesela Erin bugün çok keyifsizdi diğer bebekleri görünce hep meme istedi belkide dişleri geliyor ve keyfi yok ya da bir başka döneme girdik .. gözlemlemek gerek.. Bu haftanın raporu budur.. Bir de nacizene fikrim her çalışmadan önce ufak bir oyun programı çıkartmak gerek..ve 5 kişi tamamlanmasına gerek yok min. 3 kişi oldu mu bu plana bağlı kalınarak çalışma başlatılmalı.. ben böyle birşey düşündüm.. fikri olan ?? Sevgiler.
Bugün oyun çalışmasına 4 bebek katıldı: Erin, Marcello, Kerem ve Toprak. Her geçen buluşmada biraz daha kendimiz geliştirdiğimizi düşünüyorum. Toprak daha ilk çalışmasına katıl ancak Erin, Marci ve Kerem daha önceden tanışmış olmanın rahatlığını hissettirdi. Bebekler birbirlerini tanıdıkça daha rahat olmaya başladılar/başlayacaklar. Önce ortada bir sürü oyuncak olmasından dolayı hepsi oyuncaklara saldırıp birini alıp diğerini bıraktı ancak bunu fark edince oyuncakları kaldırıp top oyunu oynamaya başladık. Birbirlerine top attılar tabii yapabildikleri oranda. Daha sonra hepsi birden müzikli ve ayakta durmayı destekleyecek olan bir oyuncakla oynadılar.Bundan sonra balon üfleme ( oyuncakçılarda çok cüzi bir fiyata satın alınan içi deterjanlı su ile dolu üfleyince balon çıkartan oyuncak :)) ) oyununda yine oyuna dahil oldular en son "chiken dance" müziği eşliğinde bebekler kucağımızda dans ettik ve bundan da oldukça keyif aldılar. Bugün çalışmada yeteri kadar oyun oynayıp birbirlerine konsantre olabildiklerini ve bu oyunların sürelerinin zamanla daha da artacağını düşünüyorum. En son hepsi karnını doyurup altları değiştikten sonra uykularına yol aldılar. Bugün dikkatimi çeken önemli bir iki noktayı eklemek istiyorum. En önemli gelen bana bebeklerin üzerinde çengelli iğne ile tutuşturulmuş boncukların varlığı. Bildiğimiz üzere kaşla göz arasında herşeyi beceren bu bebeklerin bu çengelli iğneleri yanlışlıkla açmaları ve batmasına yol açmaları çok muhtemel. Bu bakımdan üzerlerinde takı olmaması önemle göz önünde bulundurulmalı diye düşünüyorum. İkinci önemli nokta ise oyuncaklar. Oyun gününden önce hangi oyunların oynanacağı planlanıp hangi oyuncakların ortada kalması gerektiği planlanması gereken bir konu diye düşünüyorum yoksa bebekler birbirlerinden çok oyuncaklara ilgi gösterip üstelik hangi oyuncakta karar kılacaklarını bilmez hale geliyorlar. Zaman içerisinde küçük oyunları listeye atacağım. Özellikle Akıllı bebekler akademisi kitabında ve http://yapa-kadikoy.com/tc.asp?ktid=320&itype=il adresinde güzel oyunlar var.