Bu Cumartesi oyun grubumuzu Liliput Cafe'de gerçekleştirdik... Sloganları gibi oldu, miniklere eğlence , annelere dinlence... Reklam yapmak grubumuza asla uymaz, bu nedenle link vermiyorum ama sadece mekan önerisi olarak belirtmek istedim. Geniş bir alan ve öğleden sonra bir doğumgünü olduğu için sabah oyun grubu saatimizde sadece bizler vardık ki, bu da oyun grubu kavramına süper uydu.. Sinem ve Mert'le buluşup gittik o sabah Bebek'e. Arabada birbirlerine çubuk kraker ikram eden Naz ve Mert çok uyumluydu... Neslihan- Doruk ve Devrim-Rüzgar çoktan ulaşmışlardı vardığımızda, oyun odasını keşfediyorları. Naz-Mert ve Ruzgar artık birbirlerini tanımanın rahatlığı ile kolayca uyum sağladılar. Doruk biraz daha geç aralarına katıldı henüz 2. katılımı olduğu için. Doruk ve Mert ilk başta annelerini de yanlarında istediler, Rüzgar ve Naz ise yine çok özgürlerdi, pek yanımıza uğramadılar. Top havuzunda beraber vakit geçirdiler, içlerine girip oyun oynadıkları oyun evini de sevdiler. Beylerin ütü için küçük çaplı çekişmesi görülmeye değerdi, keşke büyüdüklerinde de böyle olsalar, değil mi :) Grubun tek bayanı olan Naz ise tamir takımını ve oyun hamurlarını sevdi... Zaman zaman bizlerle beraber, ama çoğunlukla gözetim altında kendi kendilerine vakit geçirdiler... Tabi ki fırsattan istifade anneler olarak biz de iki laf etmeye fırsat bulduk. Bozcaada planları, hayalleri bile kurduk, kimbilir belki beceririz :) Oyun evine girerken Mert ve Naz'ın elele tutuşması, Mert'in Naz'a " sen de gel" gibisinden arkasından destekleyerek beraber yürümeleri çok hoşumuza gitti. Sürekli görüşmelerinin meyvelerini topluyoruz artık... Haftaya Doruk'un doğumgününü kutlayacağız bir aksilik çıkmazsa, aktivitemiz PARTY olacak :)
Berk, Ceren ve Emincan bugün (14 Şubat) Berk'in evinde toplandılar. İlk aktivite günün anlam ve önemine uygun nitelikte idi. Kalplerle süslü kelebek yapdılar. Bu aktivite sırasındaçÇocukları masa etrafında tutmak biraz zor oldu. Çalışmanın %80nini anneler %20sini çocuklar yaptı. Bu aktivite sonrası şekerden yapılmış balonları yakalamak için yarıştılar. Hepsi çok eğlendi. Evde hazırlanmış kırmızı ve mavi parmak boya çalışması için hazırlıkları tamamladık ve çocuklar büyük bir zevkle her yeri (sadece kağıtları değil) boyadılar. Elleri temizlemek uzun zaman aldı. Aslında eller pekde temizlendi denmez. Aktiviteler bittikden sonra yemeğe oturdular. Hep beraber poğaça, cookie yediler. Çok yoğun ama çokda zevkli bir gün geçirdik. Yaklaşık iki saat beraber olduk fakat zaman nasıl geçti anlayamadık. 15 gün sonra buluşmak üzere sözleştik.
Bugün İstanbulda oyun grubumuzla yunusları seyretmeye gittik. Hepsi kocaman balıkları görünce dona kaldılar. Kocaman mors dibimize kadar girince Erin kendini geriye çekti :) Ama şarkı söylerlerken kahkaha bile attı.. "gene gelcem" diyerek çıktık oradan. Hafta arası sabah saati olması dolayısıyla çok sakindi. Birkaç ana okulunu getirmişlerdi. En ön sıra su geldiği için boştu ama ikinci sıradan çok net ve yakın seyrettik. 3 yaşından küçükler e ücretsiz.Gösteriden 10 dakika önde kapıları açıyorlar.
Geçen hafta da yapamadığımız Giray ve annesi Şenyıl'ın evinde bugün mini bir buluşma yaptık. Can ve Giray başbaşa önce biraz zaman geçirdiler. Ardından Şenyıl'ın hazırladığı atıştırmalıklarla biraz enerji topladılar. Şenyıl'ın daha önceden hazırladığı ev yapımı oyun hamurları süperdi:) ve çocuklar başta biraz yabancılık çektiler ama daha sonra kalıplarla şekiller yaptılar. Giray bolca Can'ı öptü "aman çok tatlılar" demeye kalmadan da kendince ama biraz sertçe:))) sevgi gösterisine devam etti, hatta bir ara koltukta yatmış birbirlerine oyun yapıyorlardı. Biraz daha oyuncaklarla beraberce zaman geçirdikten sonra vedalaşma zamanı geldi. Ayrılırken önce birbirlerine el salladılar, daha sonra Giray arkadaşı Can'ı camdan uğurlarken hafif hafif ağladı Can ise eğilip eğilip el salladı. Az kişi olmaları nedeniyle çok duygusaldılar bugün:)))
Berk (16 aylık)-Ceren (15,5 aylık)-Emincan(15 aylık)-Defne(14 aylık) ilk defa bir araya geldiler. Anneler birbirlerini bloglardan ve msn yazışmalarından tanıdığından çok sıcak bir giriş yaşadık. İlk buluşma tahmin edileceği gibi tanışma ağırlıklı geçti. Çocuklar birbirlerini dikkatlice inceledi. Güvenli bir limana sığınmak istediklerinde ilk istikamet elbetteki annelerin kucağı oldu. Bu hafta herhagi bir konu belirlememişdik. Asıl hedefimiz çocukları birbirleri ile tanıştırmakdı. Buluşma tam anlamı ile amacına ulaştı. Hep beraber yemek yediler. Nuran'ın harika böreklerini, kurabiyelerini, keklerini afiyetle miğdelerine indirdiler. Nuran ve Emincan'a herşey için teşekkür ediyoruz. Aynı kurabiye elden ele dolaşa dolaşa hepsinin birer ısırık aldığı komik anlar yaşadık. Grubumuz 15 günde bir toplanmaya karar verdi. Berk bir sonraki sefere arkadaşlarını misafir edecek. Bundan sonraki buluşmalarımızında ilk seferki gibi eğlenceli geçmesi hepimizin dileği.
Bu hafta Ruzgar'ın rahatsızlığı ve bizim bakıcı krizimiz nedeniyle gerçekleştiremediğimiz oyun grubunu yazamıyorum ama bir önceki haftayı maalesef atladığımı gördüm. Grubun yazı işleri sorumlusu olarak utanarak gecikmeli 17 Ocak raporumuzu sunarım :) Bir önceki hafta Mert'imizin doğumgünü kutlamasındaydık grup olarak, o da tam bir müzik ve dans aktivitesi idi. Tekrar mutlu yıllar!!! Artık 17- 24 ay grubu olduk, büyüyor bebeklerimiz... Geçen hafta ise Mert'ler de toplandık . Naz hnm, Mert ve Ruzgar Bey'ler Doruk'un da aralarına katılacağını umarak bu sefer öğleden sonra buluştular, maalesef Doruk rahatsızlığı nedeniyle bize katılamadı. Uykudan uyanan Mert , uykusuna rağmen mızmızlık yapmayan Naz ve aktif Ruzgar bol aktiviteli bir 2 saat geçirdiler. Naz yine hepsine sarılarak ve kapıda onları görünce çığlık atarak bir araya gelmelerinin sevincini belli etti :) İlk önce Mert'in öğle yemeği saati olması sebebiyle bir fasıl sofra kuruldu, hepsi bir araya geldi, yeseler de yemeselerde bir aradalardı. Ardından Sinem'İn hazırladığı hulalooplarla dans ettiler, içine dışına zıpladılar, ritme ayak uydurdular. Sanki daha önce oynamışlar gibi bellerine doladılar. Birbirlerinkine yapışsalar da kolayca verdiler geri. Ardından bunlar gitti, balonlar geldi. Hep beraber balonlarla oynadılar , dans ettiler. Mert'in row row row your boat figurlaerine eşlik etmeye teşvik etsek de 3 özgür ruh kendilerince oyunlar yarattılar, ama havada uçuşan balonlara hep beraber koştular. Ardından lezzetli kek ve diğer atıştırmalıkları beraberce yediler. Bir gözümüz onlarda biz de kahveleri hüpledik. Ardından sarılıp, vedalaştılar. En önemlisi artık birbirlerini tanıyorlar ve hepsini birarada tutmak için daha az efor harcıyoruz. Tabi Sinem'in her zamanki gibi ön hazırlıklar işimizi kolaylaştırdı. Bu hafta hep beraber jimnastik dersine gidiyoruz:)bir aksilik olmazsa. Yakında yayındayız yine...
Bu grup geçen haftaki buluşmasını gerçekleştiremediği için, 19 Ocak Pazartesi günü Selin-Turgay'ın, bugün de bizim ev sahipliğimizde buluştu. Pazartesi gününün aktivitesi pastel boya çalışması, bugünün aktivitesi ise kırmızı, mavi ve yeşil sepetlere, aynı renkteki topları atarak, sınıflandırma ve renk kavramlarına yönelikti. Bir de oyun hamurları ile oyun oynadılar. Sonra da ev sahipleri huzursuz günlerinde oldukları için evin farklı köşelerinde serbest zaman geçirdiler.
21 Ocak buluşmamız Burcu-Göktürk'ün ev sahipliğinde gerçekleşti. Güne müzik aletlerini kurcalayarak başladılar. Özellikle profesyoneline eş değer davul, hepsinin ilgisini çekti, bizim de kafamızı epey şişirdi :) Keramet müzikte miydi? anlayamadık ama Turgay, Azra ve Ataberk ilk defa gittikleri bu evi hiç yabancılamadılar. Sonra biraz pastel boya çalışması yapıp, Burcu teyzelerinin hazırladığı keki yediler. Biraz kitap okuyup, serbest oyun sonrasında evlerimize dağıldık. Burcu ve Göktürk'e teşekkürler.
17-24 ay Cengelkoy bulusmamizin ilkine Ilgaz ve ben (Damla) ev sahipligi yaptik. Annesi tarafindan terbiyeli davranmasını teşvik amacı ile; "Sen ev sahibisin, odanı gosterirsin, oyuncaklarını paylaşırsın" gazı ile fazlaca havaya giren Ilgaz'ın önden gelen Brin Emir'i kaba kuvvet kullanarak "Emir gel" nidalarıyla elinden çekmek suretiyle istediği yere götürme çabaları ile bunalan Brin Emir, Rüzgar'in eve varışı ile kurtuldu. Birlikte büyük bir obje ile oynamaları hevesiyle kartondan bir ev yapma niyetim, önceki akşam eşim Gökhan'ın müdahelesi ile bir Uzay Aracına dönüşünce, Devrim'in Tübitak'in Çevremiz ve Biz, Evren kitabını okumasıyla başladık (sanırım yalnızca ben dinledim :)). Sonra karton oyuncağı ortaya çıkardık, bir süre kapısından girip, penceresinden el sallama oyunu oynadılar, Rüzgar ve Brin Emir eğleniyor görünüyorlardı. Ilgaz robot kolun eldivenini takıp çıkartmakla ilgilendi.
Yılbaşından kalma hediye paketlerini parçaladılar, Brin Emir Trish'in kağıt parçalarını kafasının üzerinden konfeti halinde yağdırması ile kendinden geçti. Bir süre böyle oynadılar ve sonra asıl niyetim olan kağıtları uzay gemisine yapıştırma aktivitesine geçmeye çalıştım ama gerçekten de konfeti kısmı daha eğlenceliydi. Birkaç parça yapıştırdıktan sonra bununla eğlenmeye devam ettiler. Rüzgar bir hata eseri ortaya çıkardığım tahta sandalyelere inip çıkma aktivitesine bayılmış görünüyordu. Bir sakatlık çıkmasın diye bunları ortadan kaldırmak zorunda kaldık. Devrim'in önerisiyle kağıtları çamaşır sepetinde toplatmaya karar verdik, toplayıp toplayıp tekrar kafadan aşağı dökme sonucu, akşamın favori aktivitesi pozisyonunu korumuş oldu. Uykular gelmiş, ufaktan mızıldanmalar başlamıştı. Biraz sakin oynasınlar diye yer örtüsü serdik, puzzle'ları çıkardık, kardeş kardeş kavga etmeden oynadılar. Vedalaşıp öpüşüp ayrıldılar. Şimdi düzgün düzgün anlattım ama iş çıkışı ve ilk oyun grubu tecrübemde benim için her şey çok hızlı ve kaos halinde geçti. Net bir fotoğraf çekmeyi beceremedim. Keşke en azından sakince puzzle oynarlerken çekebilseymişim :( Bir gün önceden çekmiş olduğum kartondan uzay gemisinin fotoğrafını koyabiliyorum sadece.
Bu haftanın çarşamba buluşması bizim evdeydi. Günün aktivitesi patates baskısı idi. Farklı büyüklükte ve renkte daireler, bir süre dikkatlerini çekti. Fakat devamını, sadece resimi sevenler getirdi :) Bizim evde daha sonra uyguladığımız, halka patatesten dilimlerinden, kalıp yardımı ile şekiller çıkarma ve yine dondurma çubuğuna benzer bir sopa ile damga haline getirme, daha ilgi çekici oluyor, ayrıca parmak boyası ile de bu uygulama çok daha zevkli hale geliyor. Düşünen arkadaşlara bu yöntemi, tavsiye ediyorum. Sonra ara öğünlerini yiyip, dans ve bowling ağırlıklı serbest vakitlerini geçirdiler.
Grubumuzun tek minik hanımı Zeynep'in evinde bugün "kırmızı" konsepti hakimdi. Başlangıçta çocuklar evin oyuncakları ile oynadılar. Ardından Fatma'dan öğrendiğimize göre Zeynep'in oturmaktan ve kullanmaktan çok keyif aldığı yer masasında çocuklar mumboya ile resim yaptılar. Devamında oyuna verdiğimiz arada hep birlikte meyva ve atıştırmalıklardan tattık. Çocukların hep beraber camdan dışarıyı izlemeleri görülmeye değerdi. Devamında legolar ile bir süre daha oynayan çocuklar bugün diğer günlere oranla biraz daha bireysel oynadılar. Günün bitiminde minik evsahibemiz Zeynep evde beraber oynadıkları balonları arkadaşlarına vererek tüm misafilerini uğurladı. Hep beraber elsallayarak Zeynep'ten ayrılan erkekler :) sokakta biraz daha beraber vakit geçirdiler ve tekrar birbirlerine elsallayarak vedalaştılar.
Bu hafta oyun grubumuz ev dışında bir mekandaydı. Yazacak fazla birşey yok. Halihazırdaki çeşit çeşit aktiviteler içinde çok keyifli dakikalar yaşadılar/dık. 1 Şubata kadar aktivite alanları ücretsiz olacakmış.
Bu hafta oyun grubumuzla Mohinide vakit geçirirken nedense hep aklıma annem geldi :D Üstelik logosu da arkası dönük koca popolu bir fil olunca .. sürekli gülmek geldi içimden .. Ancak biz pek bir eğlendik burada dün.. bildiğin alışveriş merkezinin çocuk için olanı. Tamamen ticari yani olay. Mağazalar ve etkinlik alanları var hatta Aybala'nın deyimi ile " Akmerkez anneleri için" bir mekan ama yok yok biz gerçekten çok keyif aldık dün ya da bana mı öyle geldi ?? Sanırım hafta içi ve boş olmasının da bir avantajı vardı yoksa hafta sonu açılışta gitmiş olsak nefretle çıkardık diye düşünüyorum. Sonuç olarak hepimiz çok keyifli vakit geçirdik. Bol bol lego oynadılar,bir oyun okulunun alanında oldukça bol vakit geçirdiler yukarı aşağı tırmanıp indiler, ablalarla oynadılar.. ve sanki bana artık Erin yuva seviyesine gelmiş gibi bir hissiyat verdi, evde neden tatmin olmadığını çokça hissettim. En son biz kahvemizi içerken benim son derece"coooll" takılan oğlum bizden uzak kendi başına küçük bir masada kuru meyvalarını yerken gelen iki abla ile hep beraber t-shirt boyadılar. Biz de pek bulaşmadan onları seyrettik.. t-shirtleride hediye ettiler: Erin uyuyana kadar çıkartmadı üstünden.
15 Ocak tarihindeki Avrupa Yakası 18-24 ay grubu buluşması Erin beylerde gerçekleşti. Erin, Damla ve Kerem önce oyun hamurları ile oynadılar. Bu arada artık bebek diyemediğim küçük hanım ve beyler, annelerinin Tayman'ın nefis böreklerinden yiyerek çay içmelerine izin verdi :) Zaman zaman Erin'in oyuncakları ile serbest dalış :) gerçekleştirdiler. Günün komik görüntüsü, çılgın orkestra şefi Şebnem'in yönetimindeki Kerem flarmoni orkestrasının konseriydi!! Damla ile Erin ip merdivene tırmanıp düşmece oynarken hepimiz çok eğlendik. Biraz müzik biraz kitap derken akşam yemeği saati geldi. Menü süperdi, eminim "Yemekteyiz" yarışmacıları bile gelse puan kıramazdı (Ayça ve Tayman ellerinize sağlık).. Enginar mıydı kereviz miydi yine unuttum ama özellikle o nefisti, en çok ben yedim sanırım :) Gün, uyku saatlerinin gelmesine kadar sürdü desem doğru olur. Çok güzeldi.